-
1 снежок
-
2 бросаться
atılmak,saldırmak* * *несов.; сов. - бро́ситься1) atmak; atışmakброса́ться снежка́ми (друг в друга) — kar topu atışmak
2) atılmak; üstüne atılmak, saldırmak ( нападать)броса́ться вперёд — ileri atılmak
бро́ситься на врага́ — düşmanın üzerine atılmak
броса́ться на по́мощь — yardımına koşmak
мы бро́сились на у́лицу — dışarı / sokağa fırladık
ребёнок бро́сился к ма́тери — çocuk annesine doğru atıldı
бро́ситься ничко́м на посте́ль — kendini yüzü koyun yatağın üzerine atmak
бро́ситься на ше́ю кому-л. (от радости) — (birinin) boynuna atılmak
3) kendini... atmakбро́ситься с моста́ — kendini köprüden (aşağı) atmak / bırakmak
••броса́ться в глаза́ — göze çarpmak
таки́ми предложе́ниями не броса́ются — teklifin böylesi yabana atılmaz
вино́ бро́силось ему́ в го́лову — şarap başına vurdu
броса́ться как бык на кра́сное — azgın boğanın kırmızı görünce saldırdığı gibi saldırmak
-
3 boule
-
4 return
adj. dönüş, iade, rövanş————————n. dönüş, geri dönüş, geri gelme, geri verme, geriye gitme, geri dönme, tekrarlama, nüksetme, iade, tazminat, karşılık, kâr, getiri, rapor, resmi açıklama, seçim sonucu, bülten, geri tepme, tornistan, topa geri vurma, ince kıyım tütün, rövanş maçı————————v. dönmek, geri dönmek, misilleme yapmak, nüksetmek, tekrarlamak, geri gelmek, geri vermek, iade etmek, geri göndermek, getiri sağlamak, getirmek (faiz vb), beyan etmek, resmen bildirmek, hüküm vermek, karar vermek [mahk.], yansıtmak, milletvekili seçmek, aynı kâğıttan oynamak, geri vurmak, topu karşılamak, döndürmek* * *1. dönüş 2. geri dön (v.) 3. dönen (adj.)* * *[rə'tə:n] 1. verb1) (to come or go back: He returns home tomorrow; He returned to London from Paris yesterday; The pain has returned.) dönmek, geri gelmek2) (to give, send, put etc (something) back where it came from: He returned the book to its shelf; Don't forget to return the books you borrowed.) geri vermek3) (I'll return to this topic in a minute.) geri dönmek4) (to do (something) which has been done to oneself: She hit him and he returned the blow; He said how nice it was to see her again, and she returned the compliment.) karşılık vermek5) ((of voters) to elect (someone) to Parliament.) (milletvekili olarak) seçmek6) ((of a jury) to give (a verdict): The jury returned a verdict of not guilty.) vermek, bildirmek7) ((in tennis etc) to hit (a ball) back to one's opponent: She returned his serve.) geri göndermek2. noun1) (the act of returning: On our return, we found the house had been burgled; ( also adjective) a return journey.) geri dönme, geri geliş2) (especially in United Kingdom, a round-trip ticket, a return ticket: Do you want a single or a return?) gidiş-dönüş•- return match
- return ticket
- by return of post
- by return
- in return for
- in return
- many happy returns of the day
- many happy returns
См. также в других словарях:
kar topu — is. Kardan yapılmış ve sıkıştırılmış yuvarlak top … Çağatay Osmanlı Sözlük
kar — is. Havada beyaz ve hafif billurlar biçiminde donarak yağan su buharı Kıştı, yerler iki karış kar tutmuştu. T. Buğra Birleşik Sözler kar baykuşu kar çiçeği kardelen kar dikeni kar helvası … Çağatay Osmanlı Sözlük
töpü — kar furtunası, buran … Çağatay Osmanlı Sözlük
top — is. 1) Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne Havası boşalmış bir futbol topu... A. Gündüz 2) Bazı aletlerde bulunan toparlağımsı parça Kantarın topu. Duvar saatinin topu. 3) Kumaş, kâğıt… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ŞAPE — f. Çığ. Yuvarlandıkça büyüyen kar topu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Turksprachen — Die Turksprachen – auch türkische Sprachen oder Türksprachen genannt – bilden eine in Eurasien weit verbreitete Sprachfamilie von rund 40 relativ nah verwandten Sprachen mit etwa 150 Mio. muttersprachlichen Sprechern (bis zu 180 Mio. mit… … Deutsch Wikipedia
Altaische Sprachen — Die altaischen Sprachen auch Altaisprachen genannt sind eine in Eurasien weit verbreitete Gruppe von etwa 60 Sprachen mit rund 160 Millionen Sprechern (annähernd 185 Mio. inklusive Zweitsprechern). Die Bezeichnung geht auf das zentralasiatische… … Deutsch Wikipedia
tòp — tôpa m, mn. topóvi (ȍ ó) 1. močno strelno orožje z dolgo cevjo za streljanje zlasti v bolj oddaljen cilj: topovi pokajo, ekspr. grmijo; top se je sprožil; nabiti top; uliti top; streljati s topovi; ladijski top 2. teh., navadno s prilastkom topu … Slovar slovenskega knjižnega jezika